Aziz Nikolaus - Namıdiğer Noel Baba - Myra (Demre) Piskoposu (İ.S 250-343)
Noel, yani İsa Mesih’in Doğuş Bayramının yaklaşmış olduğu bu değerli advent döneminde adını sıkça duyduğunuz veya duyacağınız bir kişi, namıdiğer Noel baba, yani gerçek kimliğiyle Demreli Aziz Nikolaus’tan bahsetmek istiyorum. Kendisi her ne kadar sırtında hediye çuvalıyla ve geyikleriyle evlere gidip bacalardan giren, hediye bırakan biri olarak tanınsa da aslında hayat hikayesi çok değerlidir ve Tanrı’ya adanmış bir yaşamla birçok iyilik yapmıştır. Hayatıyla ilgili çok fazla tarihsel kayıt ya da kanıtlara sahip değiliz. Fakat kendisiyle ilgili Kilise geleneğinden gelen, anlatılan birçok hikâye mevcuttur.
Aziz Nikolaus, 250 yıllarında Demre’de, Patara’da doğdu. Yine Demre’de bulunan ve bir antik kent olan ve Nikolaus’un Piskoposluk yaptığı Myra’da büyüdü ve yaşamını sürdürdü. Myra, ülkemiz sınırları içerisinde bulunan Antalya’nın Demre ilçesindeki eski bir Likya kentidir. Nikolaus, kendisini bir Hristiyan olarak yetiştiren,
mal varlığı olan iyi bir aileden geliyordu.
Büyüdüğünde tüm mal varlığını hastalara ve yoksullara iyilik yapmak için kullandı. Kiliseye sadakatle katıldı ve Hristiyan inancına bağlı bir yaşamla büyüdü. Genç yaşta yetim kalan Nikolaus ailesinden kalan büyük bir servete sahip oldu. Fakat bu serveti, kendisini düşünmek ve rahat bir yaşam sürmek için kullanmak yerine diğer insanlara yardım etmek için kullanacaktı. Kendisini açlara, fakirlere ve hastalara adadı ve mal varlığını da bu uğurda kullanmaya başladı. Dullara, yetimlere, muhtaçlara sahip çıkmaya çalıştı. Yaşadığı dönemde alçakgönüllü karakteri, temiz bir yaşam sürmesi ve davranışlarıyla örnek biri olarak görüldü ve ünlendi. Başpapaz olan amcası tarafından Tanrı’ya hizmet etmek üzere papaz olmaya çağrıldı ve büyük bir istekle kabul ederek papazlık yapmaya başladı.
Kendisiyle ilgili birçok hikâye anlatılsa da bilinen en ünlü hikayelerden biri evlenme çağında 3 kızı bulunan bir adamla ilgilidir. Önceleri zengin olduğu söylenen ama servetini kaybedip fakirleşen bir baba, kızlarına herhangi maddi bir destekte bulunamadığı gibi, çeyizlerini de hazırlayamıyordu. Bu düşünce ve tedirginlik içerisinde kötü planlar ve düşüncelere daldı, kızlarını köleliğe ve fuhuşa sürüklemeyi düşündü. Bunu duyan Nikolaus’un bir gece bu ailenin evine gittiği ve yanında götürdüğü parayı pencereden evin içerisine atıp oradan uzaklaştığı söylenir. Birkaç defa yaptığı bu yardım sonrası baba, yardımı yapan kişiyi bulmak için ve kim olduğunu öğrenmek için hazır bekler. Tekrar yardım için gelen Nikolaus, parayı attıktan sonra babanın çıkıp peşinden koşmasıyla kimliğini açık eder. Fakat bunu söylememesi için ona ricada bulunur.
Aziz Nikolaus aynı zamanda geleneksel kiliselerce denizcilerin koruyucusu olarak ta bilinir. Bu da bilinen bir hikâyeden kaynaklanıyor. Anlatılana göre Nikolaus, Yeruşalim’e (Kudüs) hac yolculuğuna çıkmak üzere bir gemiye biner. Tanrı’ya daha yakın olmak, İsa’yı daha yakından tanımak ve imanının artması için dua eder.
Yolculuk sırasında korkunç bir fırtına çıktığında ve gemi batma tehlikesiyle karşılaştığında Nikolaus dua eder ve rüzgarla dalgalar diner. Gemi kazası yapacaklarını ve batacaklarını düşünen denizciler bu olay sonrası kendisine büyük saygı duymaya başlar. Bunların yanı sıra kendisine birçok mucize atfedilir ve geleneksek kiliseler tarafından Aziz olarak görülür.
Yaşadığı dönemde önce papazlık sonra başpapaz ve piskopusluk yapmaya başlamıştır. M.S. 300 yıllarında yaşadığı dönemlerde Hristiyanlara karşı büyük zalimlik ve kötülük yapan Roma İmparatoru Diocletianus ve Maximinus hüküm sürüyordu. Bu imparatorlar, Hristiyanlara büyük zulüm ve işkenceler yaptılar. Tüm Hristiyanların İsa Mesih’i inkâr etmeleri isteniyordu ve etmeyenlere büyük işkenceler hatta ölüm cezaları veriliyordu. İmparatorluğun yayınladığı emirler Myra Piskoposluğuna ulaştığında Aziz Nikolaus’ta yakalandı. Kendisine eziyet edildi ve hapsedildi. Fakat kendisi uğruna acı çeken İsa Mesih’in acıları yanında, çektiği bu sıkıntılarda Tanrı’yı yüceltmeye ve O’na tapınmaya büyük bir itaatle devam etti. Bu imparator öldüğünde tahta çıkan isim Büyük Konstantin’di. 313 yılında Milano Fermanıyla Hapishanelerdeki bütün Hristiyanlar serbest bırakılınca Aziz Nikolaus’ta serbest kalmış oldu.
Serbest kaldıktan sonraki zamanlarda M.S. 325 yılında Hristiyan inancı için büyük öneme sahip olan İznik Konsiline katıldı. Bu konsilin amacı, İsa Mesih’in kimliğiyle ilgili sapkın öğretiler hakkında bir hüküm vermek ve bu öğretiyi yayan kişileri tövbeye davet etmekti. Sapkın öğreti yayan kişilerin başında Arius isimli bir diyakoz vardı. Konsil Arius’un iddialarını tartışmak ve bu karmaşıklığa bir son vermek için bir araya geldi. Arius, İsa Mesih’in Tanrılığını reddetmeye başlamıştı ve İsa’nın Tanrı’nın yarattığı bir kişi olduğunu söylüyordu. Bu öğreti Kutsal Kitaba ters ve yanlış bir öğretidir. Öğretisi anlaşıldığında görevinden kovuldu fakat aynı öğretiyi savunmaya başlayan başka biri göreve geldiğinde Arius’u da başpapaz olarak atadı. Bu öğreti birçok yerde karışıklık çıkarmaya ve Kiliselerde bölücülük yapmaya başlayınca İznik Konsilinin toplanmasına karar verildi. İmparator Konstantin, 318 Kilise Papazı, Piskopos’u davet ederek toplantıyı başlattı.
Toplantı sırasında tüm ruhbanlar Kutsal Kitap savunmalarını yaptılar ve yayılan bu sapkın öğretinin ne
derece yanlış olduğunu gözler önüne serdiler fakat Arius savunduğu sapkın öğretiden vazgeçmedi. Hararetin arttığı bir zamanda Tanrı’yı çok seven ve sapkın öğretilere tahammül edemeyen sevgili Noel Baba, Aziz Nikolaus’un Arius’a doğru gidip onu tokatladığı söylenir. İmparator’un önünde yapılan bu durum saygısızlık olarak görüldüğü için bu davranıştan ötürü hapsedilir. Bu nedenle İznik Konsili kayıtlarında imzası olmadığı söylenir.
Kendisi hizmetini sürdürdükten sonra 6 Aralık 343 yılında Myra kentinde hayatını kaybeder. Uzun yıllar mezarı ve kemikleri burada bulunuyordu. Fakat sonralarda kemiklerine kaçırılıp İtalya’nın Bari şehrine
götürüldü. Bu nedenle Barili Nikolaus diye de anılır. 9.yüzyıldan başlayarak Aziz Nikolaus ismi birçok yerde
saygıyla anılmaya başlamıştır ve adına birçok kilise yapılmıştır. Bu şöhretle anlatılan birçok hikâye sayesinde herkesin bildiği geyikleri olan, bacalardan çocuklara hediye bırakan Noel Baba figürüne dönüşmeye başlamıştır.
Ölüm tarihi olan 6 Aralık’ta her yıl geleneksek kiliselerce ayinler düzenlenir ve yapılan törenlerle Aziz Nikolaus anılır. Modern kültür, anlatılan farklı hikayelerle bu değerli ve dindar bir figürü inanç çerçevesinden çıkarmış ve bildiğimiz namıdiğer Noel Baba haline getirmiştir. Büyük bir bayram ve kurtuluş mesajı içeren Noel ise maalesef derin anlamının içi boşaltılarak ve Noel Baba ismi kullanılarak bir tüketim mecrası haline getirilmiştir. Vaazlar veren ve insanları tek kurtuluş yolu olan Mesih’e çağıran Demreli Aziz Nikolaus ise, insanların gözünde sadece hediye dağıtan Noel Baba’ya dönüşmüştür.
Aziz Nikolaus, yaşadığı dönem boyunca, İsa Mesih’in ‘‘Karşılıksız aldınız, karşılıksız verin’’ (Matta 10:8) buyruğunun yaşayan göstergesi olmuştur. Dünya için her ne kadar hediye dağıtan Noel Baba olarak bilinse de Hristiyanlar için iman ve itaatiyle örnek alınan bir figür olmuştur. Ölümünden sonra yapılan bir anıt ve sonrasında Kiliseye dönüştürülen bir yapıyla Demre’de bulunan Aziz Nikolaus (St. Nicholas) kilisesinde her yıl anılır ve dini törenler yapılır.
Özgür ULUDAĞ - 6 Aralık 2023
Comments